Yeni Bir Ortamda Yaşama Uyum Sağlamak için Doğayı Kullanmak

 In Üniversite Hayatı

Kendinizi motive etmek için her zaman doğadan ilham alın. Hayatımızdaki herkesin ve her şeyin bize bir şeyler öğretebileceğini aklımızda tutarsak insan olarak büyüyecek ve başarılı olacağız. Günlük yaşamı bir üniversite gibi görün. Bu, okulda ve hayatta herkese yardımcı olacaktır. Doğanın nasıl sınıfımız olabileceğini göstermenin bazı basit yolları var.

  1. Doğayı mümkün olduğunca sık gözlemleyin.

Doğayı gözlemlemek bize gözlerimizi açık tutmayı öğretebilir. Doğaya saygı duymamız gerekir. Kanada’ya taşındığımda bir uyum ve değişim sürecinden geçtim. Taşınmamı ağaçlara benzetiyorum. Yerleşik bir ağaç gibi, ağacın damlama çizgisinin çok ötesine uzanan kökleri vardır. Kökler, ağaca fiziksel desteğin yanı sıra su ve mineral sağlamada da önemlidir. Köklerini kestiğimizde sorunların ortaya çıkabileceğini görmek kolaydır. Bir ağaç gibi sizin de çevredeki konumunuzu güçlendirecek yeni kökler oluşturmak için zamana ve desteğe ihtiyacınız vardır. Bu değişiklikler bir gecede gerçekleşmez. Sabırlı olmak ve arkadaşlarınızdan ve ailenizden destek almak gerekir. Değişimin kolay olmadığını unutmayın. Ancak, yukarıdaki örneği aklınızda tutarak, dünyanın herhangi bir yerindeki yeni çevrenizde kendinizi kabul ettirme ve başarılı olma yolunda ilerleyebilirsiniz. Örneğin, esnek olma konusunda doğadan dersler çıkarabiliriz. Eğer daha önce bir buz fırtınası ya da yoğun kar fırtınası yaşadıysanız, ağaçları gözlemlediğinizde sadece esnek dallara sahip ağaçların yıkımdan kurtulabildiğini göreceksiniz. Eğer esnek değilseniz, çok başarılı olmanız da mümkün olmayacaktır. Birçok ünlü insan, en büyük fikirlerini ve icatlarını keşfetmeden önce doğayı gözlemlemiştir. Örneğin tarihin en büyük beyinlerinden biri olan Albert Einstein her zaman doğaya bakarak bir şeyler öğrenmeye çalışmıştır. Siz de aynısını yaparsanız okulda ve hayatta daha başarılı olursunuz. Sınavlarda ya da bir etkinlikte başarısız olduğumuzda cesaretimiz kırılır. Kendilerinde bir sorun olduğu hissine kapılırlar. Doğadaki bir ağaca bakarsak, başarılı olmanın zaman ve çaba gerektirdiğini görebiliriz. Başarılı bir ağaç, doğa koşullarının iniş ve çıkışlarına dayanacak bir gövde, dallar ve güçlü kökler geliştirmek zorundadır. Bir çiçek güzel görünür ve ilk bakışta bir anda oluşmuş gibi görünür. Daha derin düşündüğümüzde, çiçeklerin açması için zaman, güneş ışığı, doğru toprak ve doğru hava koşullarının gerektiği anlaşılır. Yukarıdaki örnekler, başarıya ulaşmak için pek çok düzeyde sıkı çalışma gerektiğini göstermektedir. Hepimiz doğanın bir parçasıyız ve doğayı gözlemleyerek öğrenebilir ve bu dersleri yaşamlarımızı geliştirmek için alabiliriz.

  1. Doğadan öğrenin.

Doğayı sadece gözlemlemekle kalmayın. Ondan öğrenebildiğiniz kadar çok şey öğrenmeye çalışın. Hayvanları izleyerek ve okuyarak çok şey öğrenebiliriz. Örneğin, sebat, hayvanların hayatta kalmak için geliştirdikleri bir niteliktir. Doğayı gözlemleyerek ve kullanarak, sebat ederek hedeflerimize ulaşabileceğimizi öğreniriz. İşte Okulda ve Ötesinde Başarının Anahtarları adlı kitabımdan hayvanlar alemindeki bazı sebat örnekleri:

  • Çita karadaki en hızlı hayvandır, ancak 10 av girişiminden sadece 5’i başarılı sonuç verir.
  • Afrika aslanı, hayvanlar aleminin en büyük ikinci kedisi ve kralıdır. Takım halinde avlanmalarına rağmen avlanma başarı oranlarının 10 üzerinden sadece 3 olduğu gözlemlenmiştir.
  • Büyük beyaz köpekbalığı denizlerin en büyük avcısıdır ve doğal avcısı yoktur. Uzunluğu 7 metreden (23 feet) fazla olabilir. Buna rağmen her 10 avından sadece 5’i başarılı olmaktadır.
  • Altın kartallar, görkemli görünümleriyle gökyüzünün efendileridir. Genellikle avlanma girişimlerinin 10’da 3’ünün başarılı olduğu gözlemlenmiştir.
  • Katil balinaların doğal avcıları yoktur ve takım halinde avlanırlar. Her 10 avdan sekizi başarılıdır.

Yukarıdaki doğayı rehber olarak kullanma örneklerinden öğrenebileceğimiz ilginç bir şey var. Başarılı olana kadar pes etmeyin. Her zaman ısrarcı olmalısınız, çünkü çok erken pes ederseniz, hedeflerinize asla ulaşamazsınız.

  1. Doğada oyun

Doğada olmanın bazı önemli faydaları vardır. Doğada oyun oynamak, koordinasyon, denge ve çeviklik dahil olmak üzere motor kondisyonumuzu geliştirecektir. Dışarı çıkın. Yürüyüşe çıkın veya bisiklete binin. Ayrıca, bize daha yaratıcı olmayı öğretecek ve farkındalığımızı, muhakeme ve gözlem becerilerimizi geliştirerek bilişsel gelişimimizi artıracaktır. Bu yüzden daha fazla beklemeyin. Dışarı çıkın ve yakındaki ormanı ziyaret edin ya da dağlara tırmanın. Bu sadece öğrenme kapasitenizi artırmanıza yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda değişime hızla uyum sağlamanıza da yardımcı olacaktır. Bahçesindeki ağaçlarla ilgilenen iyi bir bahçıvan gibi, kendimizi başarı için en iyi konuma getirdiğimizden emin olabiliriz. Çevremiz hakkında ne kadar çok plan yapar ve düşünürsek, önümüzdeki yıllarda genel başarı olasılığı o kadar yüksek olur.

Recommended Posts

Leave a Comment

Start typing and press Enter to search