İmgeleme, dilin kişiyi bir şeyin zihinsel resmini yaratmaya zorlamasıdır. Bu tamamen kelimelerle bir resim çizmekle ilgilidir. Örneğin:
“Bir şarap dükkanı açıktı ve ben de kahve içmek için içeri girdim. Sabahın erken saatlerinden, süpürülmüş tozlardan, kahve bardaklarındaki kaşıklardan ve şarap bardaklarının bıraktığı ıslak halkalardan kokuyordu.” – Ernest Hemingway, Silahlara Veda Edebiyatta en güçlü araçlardan biri imgelemdir. Yazar, okuyucuda “zihinsel imgeler” yaratmak için kelimeler ve ifadeler kullanır. İmgeler okuyucunun yazarın anlatmak istediğini gözünde canlandırmasına yardımcı olur. “Okuyucuların duyusal algılarını “gıdıklamak” ve uyandırmak için diğer edebi formların yanı sıra metaforların, imaların, açıklayıcı kelimelerin ve benzetmelerin kullanılması imgeleme olarak adlandırılır. İmgeleme sadece görsel hislerle sınırlı değildir, aynı zamanda kinestetik, koku alma, dokunma, tat alma, termal ve işitsel hisleri de ateşlemeyi ifade eder.” – Literarydevices.com

görüntü örnekleri̇

İşte klasik edebiyattan bir imgelem örneği: “Dünya bir kitaptır ve seyahat etmeyenler sadece bir sayfasını okurlar.” – Augustine of Hippo Zamanın başlangıcından günümüze kadar şarkılar imgeleri bolca kullanır. “Lucy in the Sky with Diamonds” ve diğer birçok Beatles şarkısı çok canlı imgeler kullanır. İmgeler, şairler ve söz yazarları (şarkı yazarları) tarafından okuyucularına ve dinleyicilerine anlamları, duyguları ve deneyimleri aktarmak için kullanılan ana araçlardan biridir. İmgeler şiirlerin konusudur ve bu durum aslında şiirin müziğe dökülmüş hali olan şarkılar için de geçerlidir. Pek çok kişi duyguları anlatmanın ve aktarmanın en güzel yolunun imgeler kullanmak olduğunu söyler.